Köydeki Okulda yeni bir yıl başlarken …
Köyümüzde ilk defa eğitim 1940 ların sonlarında verilmiş, o günden bu güne uzanan 60 yıllık süreçte tek odalı köy evlerinde inanılmaz kısıtlı imkanlarla verilen eğitimden, zamanla taş duvarların soğukluğu ama; eğitimin, bir şeyler öğrenmenin, hayata ve dünyaya dair yeni şeyler kavramanın sıcaklığını taşıyan 50 yıldır içinden yüzlerce öğrencinin gelip geçtiği hayal kurduğu, oyunlar oynadığı, yaramazlıklar yaptığı, ağladığı güldüğü “Ağaç Köprü İlkokulu” na giden bir süreç yaşandığını biliyoruz.
Bu yazıyı okuyabilen köylülerimizin bir çoğu eğer Tatan’da doğmuşlarsa mutlaka Taş duvarlı mektepde okumuşlardır, hiç değilse ailelerinden birisinin bu okula dair anlatacakları bir şeyleri mutlaka vardır.
Onlarca öğretmen geldi geçti okulumuzdan biliyoruz.Öyle ki dönem dönem köydeki nüfus yoğunluğu ile birlikte bir ara komşu köylerden de öğrenci gelmesi yüzünden 4-5 öğretmenin aynı anda eğitim verdiğine de şahit oldu nicemiz. Tam da o sıralarda ihtiyaca cevap veremeyen taş duvarlı mektebin yanında 1 baraka ve sonradan yapılan ikinci taş duvarlı okul devreye girdi.
Öğrenciler de , Başarı da aynı anda azaldı !
Bu yazıyı yazan kişi olarak ben 1983-84 lü yıllardan mezun olduğum 1989 lara kadar aynı anda 95-110 arası öğrencinin ( sadece köylülerimizden oluşuyordu) eğitim gördüklerine şahidim.Peki 2009-2010 Eğitim yılına kaç öğrenciyle girdik dersiniz ? 19 öğrenci, evet sadece 19 kişi !!!...
Düşüş oranı tam olarak % 80 ( şimdiyi % 20 sayarsak)…
Bu düşüşle birlikte köyümüzdeki başarının da aynı oranda düşüş gösterdiğini de söylemek ne kadar doğru olur bilemiyorum.Çünkü başarı grafiğindeki düşüşün sebebi mantıksal düşününce nüfusla ters orantılı olması gerekirdi, şöyleki öğrenci sayısı azalınca öğretmenlerin kalan öğrencilerle birebir ilgilenmesi, onları sınavlara ve hayata hazırlamaları için daha çok zamanları olacağından başarı grafiğimizin kesinlikle artması gerekirdi.
Peki durum nedir ? önceden hemen hemen her sene köy ilkokulundan mezun olan öğrenciler parasız yatılılık vb eski zamanların sınavlarını kazanarak okumaya giderken son yıllarda ( ilköğretime dönüşen okulda 6-7-8. sınıf eğitimini genellikle çaylarda aldıktan sonra) OKS,LGS, bursluluk Fen liseleri, Anadolu liseleri, Öğretmen liselerine giriş nerdeyse sıfıra kadar düşmüş durumda.Liselerden sonra Üniversiteleri zorlayan öğrenci sayımızda da zaman zaman ( geçen sene gibi ) rekorsal yükselişler olsa da, genel fotoğrafa bakınca önemli düşüşler gözlemlediğimizi üzülerek belirtmek istiyorum.
Şimdş konuya katkı olması anlamında ek bazı bilgiler daha vermek yerinde olacaktır.
DRAMATİK BİR GERÇEK TÜM ÖĞRENCİLER BİR YERDE !
Okulda 19 öğrenci var, ancak 19 öğrencinin tamamı TEK BİR SINIFTA ve AYNI ANDA eğitimlerini sürdürmeye çalışıyor ! Yani ilkokula yeni başlayan bir 1.sınıf öğrencisi daha 6 yaşında 11 yaşındaki İlkokul 5. sınıftaki abisinin ablasının konularını dinlemek zorunda kalıyor…Bu tam bir faciadır ! Artık eğitim sistemi mi değişir, bu saçmalığı düzeltmek için kısmi düzenlemeler mi yapılır bilemiyorum; ama tek bir öğretmenle tek bir derslikte 5 sınıfı aynı anda okutmanın saçmalığının mutlaka değişmesi gerekiyor, bu insan haklarına bile aykırı bir durumdur bence… ( Hem öğretmen hem ve daha çok öğrenci için )
Bizler okurken en kötü ihtimalle 1. sınıfı kesinlikle diğerlerinden ayrı görürdük.2 ve 3. sınıflar birleşik olurdu.Sonra 4 ve 5. sınıflar da aynı ortamda eğitim görürdü.Bu da en kötü ihtimalle 3 farklı derslikte ders görmek anlamına geliyordu…yine de kötü bir durumdu ama bu kadar vahim değildi !
Her sınıfa düzenli olarak 4 öğrenci düşmüyor olabilir, gerekirse bir sınıfta sadece 2 öğrenci bile olsun, eğitim bu çocuklara daha bağımsız mekanlarda sunulmalıdır.Okullar sosyaliteyle bağların kurulduğu ilk mekanlar arasında yer almasına rağmen şu anki durumun sürmesi durumunda sosyalleşmek yerine çocuklarımız iyice içlerine kapanacak, derslerinde başarısızlıkları süreceği gibi iyice hayata küseceklerdir.Bu ne yazıkki gerçeğin kendisidir.
Tek sebep elbette tek derslik olayı değildir.Öğretmenlerin bilgisi, ilgisi veya ilgisizliği, bunun yanı sıra Ailelerin çocuklarına sahip çıkmadaki yeterlilikleri / yetersizlikleri, biraz da öğrencinin verileni alma konusundaki kapasitesinin önemli olduğunun farkındayız.
Eskiden genellikle birkaç yıl öğretmenlik deneyimi olan öğretmenler gönderilirdi köyümüze şimdilerde mezun olan yeni öğretmenlerin gelip geçtikleri ilk köylerden birisi oldu köyümüz.
Bu sorunların bir tek bizim köyde yaşanmadığını biliyoruz, ancak çözülmesini talep etmek de bizim hakkımız diyoruz.
Aydınlık bir gelecek için nüfus planlaması yapmış olmak “ cezalandırılmamız” için sebep olmamalı.Köyümüze birden fazla öğretmen gönderilmesini istemek birkaç farklı derslikte eğitim verilmesini talep etmek için çok fazla sebebimiz var…
Eski başarılarımızı anmakla yetinmek yerine yenilerine sevineceğimiz günleri görmek dileğiyle…
Haber & Gözlem:Veli BEYAZGÜL
www.VENGETATA.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder